Yüzyıllar önce Anadolu topraklarında ekilmiş ve tamamen Anadolu topraklarından çıkmış bir buğdaydır. Karakılçık buğdayı adını başaklarında bulunan karakılçıklarından almış, nesli tükenmekte olan bir buğday türüdür. Karakılçık buğdayının dış kabuğu yeni nesil GDO’lu buğdaylara göre daha serttir ve bu sebepten eski usul taş değirmenlerde ancak öğütülebilmektedir.
Maalesef insanoğlunun çok miktarda ve ucuz ürün elde etme hırsı ile birlikte dünya nüfusunun da artması ile birlikte temek besin maddesi olan buğdayın genetiği değiştirilmeye başlanmıştır.
Genetiği değiştirilmemiş buğday ise güç geçtikçe bulunması zor hale gelmiştir. Kastamonu Bölgesinde yetişen Atalık Siyez buğdayı bunun yanısıra Kavlıca, Kızıltan, Gernik ise hala az da bazı çiftçilerce kıymeti bilimekte ve yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
Karakılçık Buğdayı içerdiği yüksek mineral, lif ve proteinlerle çok kıymetli bir buğday türüdür. Besin değeri çok yüksek olan bu buğday cinsi hem potasyum hem de fosfar açısından çok zengin olup A, C, E ve K vitaminleri de içermektedir. Aynı zamanda bizim sindirim sistemimize de en uygun atalık buğday cinsidir. Yeni nesil buğdaylarda buğday tohumunun içindeki gluten yapısı değiştiği için sindirim sisteminde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Gluten intoleransı bulunan kişilerde rahatsızlığın ana sebebinin buğdayın değişen yapısından kaynaklandığı bilinmektedir.
Dolayısıyla her fırsatta Atalık Tohum ve Buğdaylarımızın kıymetini bilmeli ve nesiller boyu çocuklarımıza aktarmalıyız. Çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirmeli ve değerlerimize sahip çıkmayı öğretmeliyiz.
